Monarşi, Kore'de uzun süre önce bitti. Ancak hâlâ Kralları, Kraliçeleri, Prensleri olan ülkeler var. Peki ya o güzel saraylar sadece tarihi mekânlar olmasaydı da, içlerinde gerçekten insanlar yaşasaydı? Ya göz alıcı kraliyet ailesi muhafaza edilmiş olsaydı? Kore'de hâlâ kraliyet ilesinin yaşadığı bir dünyaya hoş geldiniz!
Ancak bu, lise öğrencisi Chae-Kyung için tam bir trajedidir. Çünkü tam bir uyuz olan prensle evlenmesi gerekmektedir. Chae-Kyung ve veliaht prens Shin'le evlenmek zorundadır çünkü dedeleri bir söz vermiştir.
Evlenmek için sebepleri de olsa, diğerleri onları ayırmak için elinden geleni de yapsa, bu ikisi kendini derin bir aşkın içinde bulacaktır.
Tür: Romantik Komedi, Tarihi, Shoujo.
Yazar: Park Soo-Hee
Volume sayısı: 27 (2002 - 2012)
Ay arkadaşlar okuyorum, vallahi okuyorum! Seneler önce okumaya başlamıştım manhwa'yı ancak bir süre sonra bırakmıştım. (Devamını bulamadım büyük ihtimalle) Şimdi tekrar başladım. Şimdiye kadar dört volümü tamamladım. Beşincinin ortasındayım. Çok güzel ilerliyor. Düşlerimin Prensi'ni geçebilir gözümde demedi demeyin. Yalnız bu benim ilk manhwa yazım, yani tam olarak nasıl yazılır bilmiyorum asdfghjk. Neyse ilk yazının günahı olmaz derler çok da şey etmeyin yani. ^^
Şimdi, diziyi izlediği için yolu bu posta düşmüş olanlara söyleyeyim; dizi ilk etapta manhwa ile büyük oranda benzerlik gösteriyor. Yani okurken dizideki sahneler gözünüzün önünden bir bir geçiyor. Tabii önce manhwayı okuyup sonra diziyi izleyenler için de tam tersi bir durum mevcut ^.^
Karakterlerimiz 17 yaşında. Güzel güzel liseye gidiyorlar. Sonra Prens Lee Shin'in evlenmesi gerekmekte. Bu yüzden kız arkadaşı Hyo - Rin'e teklif etse de, Hyo - Rin hayallerinin peşinden gideceğini (balerin olmak istiyor) bu yüzden evlenmek istemediğini söyleyerek reddediyor.
Ancak, Lee Shin her ne kadar sevgilisiyle evlenmek istese de onun başı zaten bağlıdır. Yıllar önce kralın tek arkadaşı olan Chae - Kyung'ın dedesi, Kral ile bir anlaşma yapmıştır; torunları evlenecektir. İşte Shin'in neden kraliyet ailesinin çocuklarının gittiği okula değil de bir devlet okuluna gittiği bu noktada anlaşılır; annesi ve babası Chae - Kyung'ı okulda görsün, aralarında doğal bir etkileşim olsun diye o okula göndermiştir. Ancak havalı mı havalı Shin olaylar patlak verene kadar Chae Kyung'dan haberi bile olmayacaktır.
Lee Shin: Veliaht Prens. Soğuk gibi görünse de aslında ilgiye ihtiyacı olan bir çocuk. Sarayda yetiştiği için duygularını göstermede hiç iyi değil. Ancak dizideki kadar da öküz değil arkadaşlar :d Anlaşılan bilumum kore dizisinde gördüğümüz, özünde iyi ama açılması gereken, yalnız, izole olmuş, havalı, herkesle arasına duvar çekmiş ve o duvarı yıkması için birini bekleyen erkek tiplemesi manhwa'da da yaygınmış. Buradan bu sonucu çıkardım ben ^^
Shin Chae - Kyung: Chae Kyung biraz isterik bir kız. Aşırı tepkiler veriyor ve beş dakika sonra sanki o tepkiyi veren o değilmiş gibi ilgisi hemen dağılan bir kız. ^^ Dizideki ile paralel ancak burada daha derin işlenmiş. Misal burada daha feminist bir karakter çizmişler. Eğlenceli ve hoş. Manhwa'nın güldüren öğesi.
Lee Yul: Shin'in kuzeni. İngiltere'den Kore'ye geri taşınıyor. Kendisi esas veliaht prensti ancak babası ölünce krallık amcasına veliaht prenslik ise Shin'e geçmiştir. Şimdi bu arkadaş ilk başta zararsız gibi gözükse de Shin'e çok fena kin tutmaktadır. Her şeyim benden çalındı, ay aslında o benim yerimdi diye saçmalıyor. Aslında saçmalamıyor da, ilk başta Chae Kyung'a sister-in-law diyen adam daha sonra "Chae Kyung'ı seviyorum, köpek gibi aşığım, Shin olmasaydı şimdi onunla ben evliydim" gibi laflar ediyor. Aşkının bile temelinde kuzenine olan nefreti var.
Hyo - Rin: Ya arkadaşlar şimdi ben burada kötü konuşacağım salon kadını duruşum bozulacak asdfghjkl Şaka şaka. Ya bu kız hep salakmış he. Çocuğu bale de bale diye reddediyor. Sonra yakasına yapışıyor. Lee Shin, (dizidekinden biraz daha farklı demiştim) neyin peşindesin ben artık evliyim deyince de "ben gayrimeşru bir çocuğum ailen beni kabul etmezdi .s.s.s.s" diye tribe giriyor. Bir değişik yani.
Dizinin manhwa'ya paralel gittiğini söylemiştim. Evet ancak bir yere kadar bu böyle. Manhwa'da konular dallanıp budaklanıyor, değişik bakış açıları mevcut. Doğal olarak farklı çünkü manhwa dizi yayınlanırken de bittikten sonra da devam etti. Buna bağlı olarak bir noktadan sonra, evet farklı olaylar var.
Çizimler ise, gördüğünüz gibi manga'ya benzese de farklı. Ve çok güzel. Hele adamlar geleneksel kıyafetlerini ve tokaları öyle bir çizmiş ki ağzınız açık kalıyor. Komik yerlerde çizimler chibimsileşiyor ancak o da chibi değil. Ben bu olayı sevmesem de Goong'da tam tersine hoşuma gitti. O cool çizimlerin yanında güzel bir hava katıyor.
Sonuç olarak okumanızı önerebileceğim güzel bir iş. Özellikle kimler okusun? Özellikle Princess Hours'ı seven, shoujo manga okuyan ama farklılık arayan, ya da manhwa kültürüne başlamak isteyenler için güzel bir seçenek.
Öyleyse sonraki yazıda görüşmek üzere. Esenlikle kalın ^.^
Nereden okuyabiliriz
YanıtlaSilMerhaba, seneler önce ingilizce çevirisi internette bulunuyordu ama şu anki durum nedir pek bir fikrim yok (:
YanıtlaSil