14 Temmuz 2016 Perşembe

Batman: Gotham Knight


Merhabalar! Bugün bir animasyon yazısı ile buradayım. Lafımı uzatmadan anlatacağımı anlatıp gideyim diyorum arkadaşlar, bilirsiniz ki zaten çok konuşuyorum. Girizgâhı kısa keseyim onun için ^.^

Her zaman söylemişimdir, eğer çizgi romana bugün başlasaydım, yine DC okurdum. Çünkü, DC'nin animasyon ayağı o kadar geniş, o kadar güzel ki; sadece bu animasyonları izleyen biri bile çizgi roman hakkında pek çok yorum yapabilir ve çizgi romanın doğasını çok rahat kavrar. Yaniiii, çizgi romana başlayacaksanız DC'nin animasyonlarından çok rahat başlayabilirsiniz (Yazar burada yine DC reklamı yaptı efendime söyleyeyim yine çizgi romana başlayın mesajı verdi)


Blogda bir DCAU dosyası oluşturmak istiyordum ancak buna Gotham Knight'tan başlamamın tabii ki bir sebebi var. 2008 yılında çıkarılan bu animasyon Nolanverse'te geçiyor. Yanı, Nolan'ın oluşturduğu Batman evreninde. Batman Begins ile The Dark Knight arasında köprü görevi olan yapımın yapım aşamasında Brian Azzarello, Alan Burnett, Jordan Goldberg, Greg Rucka gibi isimler var. Yönetmenliğinde ise (kopya çekeceğim, evet) Yasuhiro Aoki, Yûichirô Hayashi, Futoshi Higashide, Toshiyuki Kubooka,Hiroshi Morioka, Nam Jong-Sik, Shoujirou Nishimi gibi isimler var.

Evet, dikkatinizi çektiyse yazarlığı ve yönetmenliği pek çok kişi tarafından müşterek bir şekilde yapılmış. Bu durum çizer kadrosunda da aynı. İşte bu animasyonun çok sevdiğim bir noktası da bu: Sanatçılar kendi Batman yorumlarını yapmışlar. Bu da pek çok kişinin kafasındaki Batman'i görmemizi sağladı. ^.^ 

Dikkatinizi çekecek bir diğer nokta ise çizimler olacak. Çünkü Japon stüdyolarında çekilmiş. Klasik Batman çizimlerini değil baya anime çizimleri göreceksiniz yani. Ancak yine de bu yapım için 'anime' diyemeyiz çünkü çok iyi harmanlanmış.


Hikâye Nolanverse'te, iki film arasında geçiyor demiştim, biraz daha spesifik olayım. Bruce Wayne'in Batman olma sürecini altı ayrı (yeap, animatrix gibi) ama birbiriyle ilişkili hikâyede ele almışlar. Yani henüz acemi bir Batman görüyoruz, Gotham'da şehir efsanesi ve merak kaynağı olan bir Batman. Hakkında söylenenlerin yarısının efsane olduğu taze kahraman olan bir Batman.

Christopher Nolan Batman'lerini pek sevmesem de bu animasyonu cidden seviyorum. O Batman'leri neden sevmediğime değinecek olursam bu animasyonu neden sevdiğimi anlarsınız. Şimdiii, Nolan'ın Batman Üçlemesi iyi filmlerdi. Ona diyecek hiçbir şey bulamam. Ancak fangirl yanım tutunca, karakterin 'arka planını' bilince bu filmleri 'Batman Filmi' olarak düşünüyorum da, cevabım "Bilemiyorum Altan, bilemiyorum..." oluyor. Demek istediğim şu: Nolan'ın yorumu aşırı realistleştirilmiş, Batman'i Batman yapan özelliklerinin pek çoğunun alındığı bir Batman'di. Tamam, Batman (Batman sayacı mı kursam, kaç kere yazdım?) realizmden beslenen bir karakterdir. Ancak sadece beslenir, karakterin kalanı aslında epey 'efsanevi'dir. Efsanevi derken müthişliğinden bahsetmiyorum -onu zaten her yerde yapıyorum- bahsettiğim şey masalsılığı, kurgusallığı. Ne derseniz artık. 

İşte Gotham Knight Batman'i öyle bir Batman. Gerçekçi ama muhteşem bir şekilde kurgulanmış ^.^ Hikâyelere spoiler vermeden gireyim daha ayrıntılı olsun madem ^.^


Have I Got A Story For You: İlk kısım. Burada çocukların bakış açısıyla görüyoruz Batman'i. Kimisine göre karanlık bir gölge, kimisine göre uçan korkutucu bir yarasa, kimine göre cyborg misali bir kahraman. Asla tam anlamıyla gören yok. Asla da yenilmeyen bir karakter. Ancak çocuklar Batman'in aslında fazlasıyla insan olduğunu keşfedecek. (Bu kısımda Batman: Cataclysm geldi aklıma özellikle Batman tasvirlerinde^^) Benim en sevdiğim kısım bu olabilir: Herkesin kafasındaki Batman farklı, ondan ne beklediği, ne istediği, nasıl bir kahraman olduğu. Özellikle çocukların hayal güçlerinin gösterilmiş olmasını çok sevdim.

Crossfire: GCPD dedektifleri olan Crispus Allen ve Ana Ramirez'in, Jacob Feely'yi Arkham'a geri götürmesi gerekmektedir. İki dedektif dönüşte arabada Batman'in kanunsuz olup olmadığına dair bir tartışmaya tutulur. Bu sırada Sal Maroni ve The Russian'ın kavgasının ortasında kalır. GCPD'den yardım isteseler de takviye gelmez. Çok geçmeden de Batman ikisini kurtarır. Yalnız buradaki sahnelere hayran kal-dım! 

Field Test: Yine Maroni ve The Russian'ın olayında, Batman yeni gadgetını kullanmaktadır. Ancak bu gadget yüzünden Rus'un adamlarından birini yaralar ve onu hastaneye yetiştirmeye çalışır. 


In Darkness Dwells: Scarecrow'un toksini ile zehirlenmiş Killer Croc'u görüyoruz. Biraz orijin hikâyesine değinilmiş. 

Working Through Pain: Buradaki Bruce Wayne tasvirini çok sevmesem de, hikâyenin çok sağlam olduğu kesin. Bruce'un önceki yıllarda, Doğu'ya gidip 'Acıyla baş etme'yi öğrenmesini konu alıyor.

Deadshot: Belki de en iyi kısım. Hem Bruce Wayne, hem de Batman tasviri müthiş. Deadshot ise harika ötesi. Kapışmaları, diyalogları, her şeyi çok çok iyiydi. 

Alfred
Sonuç olarak, farklı kişilerin çalışmasıyla harmanlandığı için çok iyi bir iş çıkmış ortaya. Farklı Batman'ler, farklı Alfred'ler gördük. Üstelik, Japon çizimlerinin kattığı kendine has hava çok yakışmış, Batman'i daha da coollaştırmış. Alfred'i de tabii. Nolan'ın kaybettiği o gotikliği tekrar kazandırmış, Batman'in 'destansılığı' gayet dengeli bir şekilde verilmiş. Hele geçişler beni benden aldı... O pelerin, o yarasalar, hey gidi! 

En çok da hayranlar sevecektir bu filmi. Biz hayranlara çok güzel bir Batman bakış açısı verildi. Zaten, Batman Kevin Conroy'sa her türlü gider ya o ^.^ 

Sonuç olarak Batman TAS kadar olmasa da karanlık, buna dahil olarak da biraz daha farklı yorumlanmış bir Batman istiyorsanız, bu sizin animasyonunuz. Hadi gidin izleyin ^.^

Dipnot: Soundtracklere bakmadan nereye?! 
Esenlikle kalın 
Hatcik ^.^ 





Share:

4 yorum:

  1. Yazıyı okurken bu konudaki ilgini ve heyecanını hissetmek resmen mümkün, elle tutulur derecede ortadaydı :D Çok güzel bir yazı olmuş, çok zevk aldım okurken.

    YanıtlaSil
  2. Evde çocuklar sevince batman filmlerini epeyce izledim. Çizgi romani okumadim.

    YanıtlaSil

Yorumunuzu eksik etmeyin, her biri çok değerli^^