31 Ekim 2020 Cumartesi

The Last Man on Earth (1964)

the last man on earth inceleme


The Last Man Earth klasik korku janrının popüler filmlerinden olsa da aslında bilimkurgu yönü daha da ağırlıkta olan bir film. Richard Matheson’ın post-apokaliptik romanı “I am Legend”dan uyarlama. (Evet
tahmin ettiğiniz gibi Will Smith’in oynadığı film de aynı romandan uyarlama) Film ABD - İtalya ortak yapımı. Ubaldo B. Ragona ve Sidney Salkow ise filmin yönetmenleri. Başrolde ise Vincent Price oynuyor. 


The Last Man on Earth Konusu


Avrupa’da bir salgın hastalık baş göstermiştir ve çok geçmeden salgın Amerika’yı da vurmuştur. Tüm insanlık hasta olup vampirimsi bir varlığa dönüşür, Dr. Robert Morgan (Vincent Price) başlarda çok da ciddiye almaz ve ironik bir şekilde hastalığa bağışıklığı da vardır. Böylelikle Robert Morgan dünyadaki son insan olarak bu yeni vampirimsi varlıklara savaş açacaktır.



Korona’dan dolayı hepimiz evlere hapsolmuşken tam da izlenmesi gereken film bu, değil mi? İzleyip sinirlerin bozulması için bire bir. Bu arada şu an burayı her kim okuyorsa, umarım siz, aileniz, sevdikleriniz iyidir ve zorunda olmadıkça evden çıkmıyorsunuzdur. Ben hala öyle yapmaktayım. 



Robert Morgan





Filme dönecek olursak, Robert Morgan biraz Kafka’nın karakterlerini hatırlatıyor. Özellikle filmin ilerleyişi, (mecburen) soyutlanmış bir bireyin hikayesi direkt Kafka’yı akıllara getiriyor. Robert Morgan her gün bir dilemmayı yaşıyor: “Another day to live through. Better get started.” / “Another day... another day to start all over again.” repliği aslında filmin büyük bir kısmını anlatıyor. Morgan her gün, aynı günü yaşamak için uyanıyor; aynı sıkıntılar, aynı rutin, hatta her gün aynı hayatta kalma öyküsü.


The Last Man on Earth ve Vincent Price

Bu noktada Vincent Price’ın hakkını vermek gerek. Karaktere getirdiği depresif ton çok hoş ve çok yerinde. Zaten film Vincent Price'ın kariyerinde oldukça öne çıkan bir film, Vincent Price’ın oyunculuğu da çok takdir edilmekte. Özellikle Vincent Price’ın kattığı o karizmatik, melankolik hava çok başarılı. Gerçi Richard Matheson senaryo sürecinde direkt yer almış ancak cast seçimini pek başarılı bulmamış; Vincent Price’ın bu role pek uygun olduğunu düşünmemiş. Lakin zaman neyin doğru neyin yanlış olduğunu ortaya çıkartıyor pek tabii, ben de Vincent Price’ın bu filmin başına gelen en iyi şeylerden biri olduğunu düşünüyorum.



Richard Matheson’a değinmişken, ben kitabı okumadım ancak 1964 uyarlamasının, Richard Matheson’ın direkt katkısı sayesinde, üç uyarlama içinde kitaba en uygun çekilmiş uyarlama olduğu söyleniyor. 






Filme geri dönecek olursak, diğer Vincent Price ya da o dönem filmlerine kıyasla biraz ağır akan bir yapısı var. Ancak bu biraz da filmin depresif tonundan kaynaklanmakta. Filmin sonundaki sosyolojik çıkarım ve toplum eleştirisi her şeye değiyor. Benim de en çok sevdiğim kısım son kısmı oldu açıkçası. Kafkavari bir yorumla kapanış yapılıyor ki, filmde beğenmediğim her şeyi unutturuyor açıkçası.




Filme dair bir başka -belki de gereksiz- bir bilgi ise, filmi Fritz Lang’ın çekme ihtimali. Böyle bir durum varmış ancak olmamış, film Ubaldo Ragona ve Sidney Salkow yönetmenliğine verilmiş. Tabii kendimi “Fritz Lang çekseydi nasıl bir şey izleyecektik” sorusunu sormaktan alıkoyamıyorum, ancak Fritz Lang çekseydi büyük ihtimalle Vincent Price’ı bu rolde göremeyecektik, o yüzden bazen bazı şeyleri kabullenmek gerek (:




Sonuç olarak, The Last Man on Earth görece yavaş akan bir tona sahip olsa da benim en sevdiğim filmlerden. Romanın iyi olmasından kaynaklanan iyi bir senaryosu var, yine romandan kaynaklanan toplum eleştirisi özellikle dönemi için dikkat çekici. Vincent Price harika. Daha ne olsun?



Gitmeden not: Film bütçe sebebiyle İtalya’da çekilmiş. Bir sanat koleksiyoncusu ve gurme olan Vincent Price için oldukça güzel bir tatil olmuştur diye düşünüyorum (:


"Freaks! All of you, freaks! Mutations! I'm a man! The last... man..."



Share:

2 yorum:

  1. Dürüst olmak gerekirse okuduğum en kapsamlı film inceleme yazısını yazmışsınız. Bunu söylemeden edemeyeceğim. Yazım sitiliniz, üslubunuz ve seçtiğiniz kelimeler muazzam. Ayrıca oyuncular, senarist ve senaryoya da gayet hakimsiniz. Bakış açınız ve şahsına münhasır üslübunuz incelemeyi çok değerli hale getirmiş. Emeğinize, çabanıza, donanımınıza ve bilginize sağlık...
    Açıkçası filmi izlemek istiyorum. İzlediğimde muhakkak buraya uğrayacak, naçizane düşüncelerimi buraya yazacağım. Saygılarımla. Vesselam...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum ve iltifat için çok teşekkür ederim! Çok mutlu oldum (: İzledikten sonra fikirlerinizi duymayı ben de çok isterim. Keyifli seyirler! :))

      Sil

Yorumunuzu eksik etmeyin, her biri çok değerli^^