Karanlık Güzel | Beautiful Darkness
Daha önce blogda uzun uzun yazmıştım: Beautiful Darkness | Karanlık Güzel (Eseri okumadıysanız bu yazıdan uzak durmanızı salık veririm)
Drawn and Quarterly tarafından çıkarılan bu eser Fransız ekolünden gelmekte. Yazarı Fabien Vehlmann olmakla birlikte çizeri Kerascoet olarak anılan Marie Pommepuy ve Sebastien Cosset tarafından yapılmış. Bizde de Arka Bahçe Yayıncılık tarafından çıkarıldı. Zaman kaybetmeden okuyun derim!
Aurora ve sevgilisi Hector ile tatlı tatlı çayını içmekte, kankası Plim ise buluşmalarının iyi geçmesine yardımcı olmaktadır. Her şey iyi giderken, ev bir anda damlaya başlar. Evet evet! Bildiğiniz kırmızı kırmızı akıyor. Bu felaketin ardından anlarız ki, Aurora ve diğerleri başka bir dünyaya geçmiş: Kendilerinin küçücük olduğu bir evren!
Eseri ilginç kılan, o çocuksu çizimlerin ardında aslında muhteşem derecede insanın sinirini bozan bir hikayeyi işlemesi. Şöyle ki, çürümeye durmuş küçük bir kızın cesedi ve içinden çıkan küçük insanların başından geçenler anlatılıyor ve biz zamanın ilerleyişini bile cesedin çürüme evreleriyle ayırt edebiliyoruz. Hafif bir Sineklerin Tanrısı rüzgarı esmekle birlikte Alice Harikalar Diyarında'dan tutun da pek çok masala; Psikotisizm'den Nevrotizm'e kadar göndermelerle dolu. Eserin bir diğer yönü ise okuyucuyu aktif kılması. Yani açık bırakılan noktalar var ve buraları siz tamamlıyorsunuz. (O kızcağızın nasıl öldüğü, avcının bir katil olup olmadığı gibi noktalar mesela.)
Seconds
Bryan Lee O'Malley'nin 2014 yılında yayımlanmış grafik romanının konusu şöyle: Katie bir gece uykusundan uyanmıştır ve çekmeceli dolabının üzerinde bir parıltı görmüştür. Uykuyla uyanıklık arasında gidip gelen Katie bunu hayal gücüne vermiştir. Beyaz saçlı bu varlık "Eğer işler yolunda gitmezse, unutma!" deyip çekmeceli dolaba girip kaybolmuştur. Katie dolabın içine bakmıştır ancak, içinde bir çorap bile yoktur. Zaman geçer ve Seconds'da şef olan ve hayatından pek de memnun olmayan Katie ikinci bir restoran açma kararı verir. Olan çeşitli olayların sonucunda "İşler nasıl bu kadar ters gidebildi?" diye düşünürken, o rüyayı hatırlar. Dolabı karıştırı ve gizi bir bölme bulur. Bölmeden bir hediye kutusu, hediye kutusunun içinde ise bir not ve -sihirli- bir mantar bulmuştur. Notta şu yazmaktadır:
"İkinci Şans Bekliyor
1. Hatanı yaz
2. Bir mantar ye
3. Uyumaya git
4. Yenilenerek uyan"
Evet, bu sayede Katie hatasını düzeltme fırsatı yakalamıştır. Bir süre sonra sihirli mantarların kaynağını bulacaktır ancak hatalarını düzelttikçe işler daha da fenalaşacak, Katie hayli zor durumlara sürüklenecektir. Açıkçası bunun gibi oldukça sıradan insanları anlatan içine de hafif bir fantastiklik katılan yapımları seviyorum. Seconds bunun güzel bir örneği.
Bunun yazısını sonra ayrıca yazacağım ^^
Bunun yazısını sonra ayrıca yazacağım ^^
Wild Children
Bunu da yazmıştım: Wild Children
Image Comics tarafından 2012'de çıkarıldı. Yazarı Ales Kot, çizer ise Riley Rossmo. Peki ne anlatır?
Oldukça ünlü olan "Hiçbir zaman okuduğum okulun eğitimime karışmasına izin vermedim" sözünün bu grafik romanı özetlediğini söyleyebiliriz. Şöyle ki; Uberland Lisesi'nin birbirinden zeki ve geleceği parlak beş çocuğu bir başkaldırı düzenleyerek, okul yönetimini ele geçiyorlar. Ve webcam aracılığıyla yayın yapmaya başlıyorlar. Eğitim sistemini ve pek çok şeyi eleştiriyorlar.
Bir fikri, mesaj kaygısı olan bir grafik roman ancak çok çok sürükleyici. Karakter gelişimi olmasa da (Böyle söyledim diye eksi bir yön olduğu sanılmasın) çok güzel bir noktada ters köşe yapıyor. Bence okuyun! (Not: O kurşunların nereye gittiğine çok iyi bakın!^^)
Nimona
Kahraman olamadığı için villain olmak durumunda kalan Lord Ballister Blackheart, bir şekil değiştiren (shapeshifter) olan Nimona ile tanışacaktır. Daha doğrusu Nimona zorla kendisini onun sidekick'i yapacaktır. Daha sonra Ballister'ın baş düşmanı Ambrosius'u alt etmek için çeşitli işlere gireceklerdir.
Okuması çok zevkli bir grafik roman. Ballister'in neden kahraman değil de villain olmak zorunda kalması biraz iç burkucu, Nimona ise oldukça eğlenceli. Özellikle Nimona'nın sürekli "Evet, kimi öldürüyoruz, nereyi patlatıyoruz, şurayı da yakalım mı" minvalinden cümleleri, Ballister'in ise -villain olmasına karşın- "İnsanları öylece öldürüp ortalıkta gezemezsin." gibi cevapları güldürüyor. İşin içinde ejderhalar filan da var! Az buçuk "süper kahraman çizgi romanı" kültürüne de gönderme yapıyor.
Noelle Stevenson'ın ilk grafik romanı gayet eğlenceli, gayet başarılı anlayacağınız. Bu arada kitap ilk webcomic olarak, Tumblr'da yayımlandı. (Gördüğünüz gibi Tumblr aslında kötü bir şey değil^^) Daha sonra, 2015 mayısta HarperCollins baskısını yaptı. Haziran 2015'te 20th Century Fox Animation, animasyon uyarlamasının haklarını satın aldı. Ay gidin okuyun işte :')
Rebetiko
Bunu da yazmıştım: Rebetiko
Bu da Fransız ekolünden gelmekte. David Prudhomme tarafından yazıldı. Bizde de Aylak Kitap tarafından çıkarıldı.
Öncelikle, Rebetiko'yu tanımlamamız gerekirse, kökeni İzmir'de doğan, Yunanistan'da olgunlaşan bir müzik türü. Hatta Doğu kökenli Yunan Blues'u diye tanımlayanlar da var. Neyse, konumuza geçeyim.
Yaşadığımız nüfus mübadelesi sonucunda buradan pek çok kişi Yunanistan'a döndü. Bu eser de buradan göç eden ama orada da dışlanan insanları konu edinmekte. Baskıcı bir rejimin olduğu dönemde (1936, Atina) müziklerini yapmaya çalışan ancak müziklerine karışan "Türklük"ten ötürü dışlanan bu insanların hayatlarının çok kısa bir kesitine şahit oluyoruz. Okuduğunuz zaman "Vaoovv, hayatımın eseri" demeseniz de farklı bir tat bıraktığı kesin.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu eksik etmeyin, her biri çok değerli^^