28 Ağustos 2017 Pazartesi

Batman #27



Batman #26’da Riddler Poison Ivy’yi takımına katmıştı. Penguin’i Carmine Falcone’un çevresinde görmüştük, Joker Carmen Falcone’u öldürmüş, Carmine Falcone’u yaralamış, Penguin’i ise ekibine katmıştı. En son Joker’ın ve Riddler’ın ordusunu ayrı ayrı görmüştük. Peki ya Kite Man? İşte onu şimdi öğreniyoruz.

Spoiler Bölümü

Charles Brown’ı (a.k.a. Kite Man) bir barda otururken görüyoruz üniversitede rüzgar üzerine çalıştığını öğreniyoruz, kendi kendine denge ile ilgili felsefi bir konuşma yaparken Batman geliyor ve muhteşem ikna teknikleriyle Joker’la bağlantı kurmasını söylüyor. Charles, Floyd (a.k.a. Deadshot) ile konuşuyor ve zamanında Joker ile bazı önemli işler yaptığını (Jokermobile :d) Joker’ın bu işi yaparken çalıştığı diğer üç arkadaşını öldürdüğünü ancak bir tek kendisini öldürmediğini söylüyor. Riddler olayında yapabileceği bir şey varsa yardım edeceğini söylüyor. Anlayacağınız üzere Deadshot üzerinden Joker’a ulaşmaya çalışıyor.

Charles Brown’ın Deadshot’tan aldığı numara takip edilemez çıkıyor, yani Batman’in bir işine yaramıyor. Batman de Charles’a, onu aramasını ve buluşma ayarlamasını, kendisinin de orada olacağını söylüyor. Charles da dediğini yapıp Joker’a ulaşıyor. Daha sonra bir anlığına Charles ve oğlu Charlie’yi görüyoruz, oğlu uçurtma uçuruyor; Charles da ona doğum gününe gelemeyeceğini çünkü bir toplantısı olduğunu söylüyor.

Charlie’yi Riddler kaçırtıyor ve olacak olan buluşmayı anlatmasını söylüyor. Sonradan Charles’ı aynı barda görüyoruz, Batman geliyor ve sonrası bum! Batman, Riddler, Clayface; herkes orada! Joker da Charles’ı aldığı gibi oradan gidiyor. Charles durumu Joker’a anlatıyor ve yine ikisini Batman’le görüyoruz: Ancak Charles canlı bomba olmuş.

Charles bir telefon alıyor: Oğlu Charlie hastanede. Batman’den onu görmesi için yardım istiyor – Riddler çocuğun uçurtmasının ipine zehir sürmüş. Batman oğlunun intikamını alacağını söylese de Charles Brown tarafını seçiyor: kostümünü giyiyor ve uçurtmasını alıp Joker’ın yanında soluğunu alıyor.

------



Hikâyemiz ilerlerken, bu sayıda Kite Man’in orijinini okumuş olduk. Bu olay gerekli miydi değil miydi tartışılabilir, ancak madem ki Tom King hikâyenin unsuru haline getirmiş; biz de bu gereklilik konusunu bir kenara bırakıp, sayıyı olabildiğine objektif olarak incelemeye çalışalım.

Ben sayıyı beğendim ya, oldukça hoş bir sayıydı. Tıpkı Batman #23’te olduğu gibi bu sayının da sinematografisi çok hoştu! Bar sahnesinde Charles Brown kendi kendine konuşurken bir anda Batman’in yavaş yavaş gelişini görmemiz ve milletin toz olması oldukça iyi bir kullanımdı. Özellikle Charles Brown’ın arkasına iyi bakın, duvarda bir gülen yüz var ve dreamer yazmakta (başka şeyler de var ancak ben bunları çıkarabildim :d), bir de bir dart var; dartın üzerinde de iki ok bulunmakta. Charles’ın önünde de bir küllük ve içinde sönmüş sigara var, her bar sahnesinde bunlar unutulmamış :d Demek istediğim, mekânı ilk gördüğümüzden birkaç sayfa sonra tekrardan burada buluyoruz kendimizi ve aynı detayların unutulmadan işlenmesi benim hoşuma gitti açıkçası. (Bundan birkaç sayı önce varyant kapakta Batman’in üç elli çizilmiş olduğunu hatırlatırım :d)

İnsanlar yabancı forumlarda filan, Charles Brown'ın Batman'den yardım istediği sahnede (beraber hastaneye gitmelerinden hemen önce olan) Batman’in devasa çizilmesine çok takılmış ve TDKR göndermesi diyen var; TDKR hatırlatılmamış diyemem ama bu daha ziyade bir ifade biçimiydi bana kalırsa, Charles’ın nasıl kendini küçük ve yardıma muhtaç hissettiğini, Batman’i bir nevi “tanrısal” olarak gösterilmesinin bir yoluydu bence. Bence yani. 

Buradaki ışık ve gölgeyi muhteşem bulan bir tek ben miyim <3<3<3


Tom King, ara ara Kite Man’i kullanıp duruyordu. Biliyorsunuz kendisi 1960’da yaratılıp neredeyse hiç kullanılmamış bir karakterdi. Tom King de revize ederek bir çeşit imzasını atmış oldu.

Kurgu bence fena değildi, Kite Man’in motivasyonu iyi desteklenmiş. Tabii burada Batman’i suçlu bulanlar da var, Charles’ı işin içine sokmasaydı oğlu ölmeyecek, kendisi de villain olmayacaktı diye. Ben bu görüşü pek de haklı bulmuyorum, buradaki asıl sorun Riddler’ın küçücük bir çocuğa saldırması. Açıkçası Riddler’dan bunu beklemiyordum. Az çok Kite Man’in orijin hikâyesinin nasıl şekilleneceğini tahmin edebiliyordum, ancak bu biraz ilginç oldu çünkü bunu Joker’dan beklerdim. (Daha önce de Riddler’ın kafasına giremiyorum demiştim :d) Ama gerçekten de pek Riddler’ın yapacağı bir iş değildi bu yahu?

Batman biraz daha öne çıksa da yine geri plandaydı, olması gerektiği gibi. Batman’in ikna / korkutma tekniklerini hatırladık, çok şık olmamış mı ya? :’) Bu arada Charles Brown’ın oğluna ne olduğu tam anlaşılmamış sanırım; evet çok açık değildi ancak öldü arkadaşlar. Ben öldü diyorum.

Tom King’in dram yazabildiği bir gerçek, üzücü hikâyelerin üstesinden rahatlıkla kalkabiliyor, buradaki komedi dozunu da oldukça iyi tutmuş bence. Hem duygusal olmayı hem de güldürmeyi başardığı için kendisini tebrik ediyorum, Charles Broen’ın rüzgar üzerine tahsil yapmış olmasını da bir miktar klişe bulduğumu söylemek istiyorum. Çizgi roman klişelerden oluşur derseniz bir şey diyemem ama (:

Bir önceki sayının yazısında Batman (1940) #37 ve #73’e gönderme var demiştim, işte burada yine çıktı karşımıza: http://haticehayal.blogspot.com.tr/2017/08/batman-26.html

Jokermobile! (asdfghjkl) Jokermobile ilk kez #37’de görülmüştü. #73’te ise Joker’ın bir “Utility Belt” i ve “Joy Buzzer”ı ilk kez görünüyor. Atalım fav’a lazım olabilir ^-^

Toparlarsam artık, Batman #27 gerekliliği tartışılabilir olsa da, duygusallığı ve komedisini ayarlayabilen, güzel bir sayı, Kite Man’e verilebilecek iyi bir de köken hikâyesi olmuş.

Puan: 8/10

Ayrıca Jokermobile’ın geçtiği sayılar şunlar:
  • Batman (vol.1) #37
  • Batman (vol.1) #52
  • World’s Finest (vol.1) #61
  • World’s Finest (vol.1) #88
  • Joker (vol.1) #4
  • Joker (vol.1) #5
  • Batman (vol.1) #321
  • Brave and the Bold (vol.1) #191
  • Gotham City Sirens (vol.1) #5
Share:

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumunuzu eksik etmeyin, her biri çok değerli^^