Hikaruivy ile frekanslarımız o kadar uyuşuyor ki, artık önerdiği her şeye bodoslama atlıyorum. Bugüne kadar da bu önerilere uyduğuma hiç pişman olmadım. <3<3<3
Younger da Hikaru'nun şu yazısından (tıktık) sonra izlemeye başladığım bir dizi, ancak hiç yabancı değilim kendisine. Çünkü Sex and the City tandanslı bir dizi kendisi. Ben de bu janrdaki pek çok yapımı izledim açıkçası. O yüzden Younger'a başlamakta hiç tereddüt etmedim.
Konusu şöyle: Liza, iyi bir üniversiteden mezun olmuş; yayıncılık hayatına hızlı bir giriş yapmıştır. Ancak evlenip, çocuğu olduktan sonra çalışmayı bırakmıştır. Gelin görün ki, kırk yaşına geldiğinde kocası tarafından aldatılır Liza. Bu doğrultuda evliliği biter ve yine kocası yüzünden para sıkıntısı çeker. Liza iş aramaya başlasa da kaldığı yerden devam edemeyecektir. Yaşı yüzünden bir türlü işe giremeyecektir. Bunun üzerine arkadaşı ona 26 yaşında gibi davranmasını tavsiye eder. Liza kıyafetlerini, saçını, tavırlarını ve kimliğini değiştirir. 26 yaşında, Hindistan'da gönüllü çalışan ve iş dünyasına dönen birini iş dünyası kabul edecektir. Böylece Liza, yayın dünyasına büyük bir yalanla geri döner.
Sex and the City tandanslı demem boşuna değil; yapımcılığını ve yazarlığını Darren Star yapıyor. Kendisi Sex and the City'nin de proje tasarımcısıydı. Yani bu konuda epey deneyimli kendisi.
Dizi tabii ki Liza üzerinden gitse de, oldukça iyi karakterleri var; lezbiyen en yakın arkadaş Maggie, yirmili yaşlarına tapan iş arkadaşı Kelsey, Kelsey'nin şu an ismini hatırlayamadığım ilginç arkadaşı, yer yer tuhaf olan ancak sevimli patron Diana, olgun ve yakışıklı bir diğer patron Charles, dövme sanatçısı ve yine oldukça yakışıklı olan -Liza'nın sevgilisi olacak- Josh.
Dizinin en sevdiğim yönü, bir bölümün yirmi dakika olması. Zaten çıtır çerezlik bir dizi, yani bu yapımdan böyle hayat sorgulamaları, efendime söyleyeyim toplum eleştirileri, fikir propagandaları filan beklemeyin. Yemeğinizi yerken, işten geldiğinizde açıp bakacağınız, eğlenceli ancak yormayan dizi türünde kendisi.Yakışıklı erkekler, güzel kızlar, yayıncılık hayatı, New York manzaraları, güzel kıyafetler var. Ki kendisini bu yüzden sevdim, yirmi dakikada vereceğini veriyor ve bitiyor.
Tabii dizinin eksik yönleri yok mu? Var. Mesela bazı kısımlar oldukça zorlama oluyor, ancak önceki paragrafta dediğim gibi bu "iyi vakit geçirten" dizilerden. Fazlasını beklememek lazım ^-^
Bir kıyaslama yapacak olursam: Gossip Girl gibi cıvık değil, Sex and the City gibi -henüz- ilişki odaklı değil, The Carrie Diaries gibi üstün körü değil, The Devil Wears Prada gibi de kariyer odaklı değil. Evet böyle bir harman işte, her şeyden biraz var ve biraz yok.
Hilary Duff'ın aydınlatıcısını merak ediyorsam amacına ulaşmış bence asdfghjklşi
Söylemeden duramadım, 3. sezonun sonuna geldim ben. Yani:
JOSH! :O :O :O Üzüldüm çocuğa bildiğiniz :(
Çizgi romanlar, filmler ve diziler hakkında subjektif yorumlar içeren hayali bir mekân.
Bir iki bölümüne bakmıştım ben de. Eğlenceliydi.
YanıtlaSilSırıttığı noktalar yok değil ancak, evet, totalde eğlenceli (:
Sil