Atları seviyorum. Güzel hayvanlar. Ancak ben onların özgür yanından çok zarif ve güçlü duruşunu eviyorum. Bir kadının nasıl olması gerektiğini hatırlatıyor bana. Aslında bu da bir yalan. Kadınların herhangi bir şey olma zorunluluğu yok. Bu tarz şeylerle kendi cinsimi metalaştırıyormuşum gibi hissediyorum. Açıklayacak olursam benim "nasıl olmak istediğimi" hatırlatıyor bana. Zarif kısmı olmasa da, güçlü olmalıyım
St. Vitus Cathedral. Yani Aziz Vitus Katedrali. Yapımı 1344 yılında başlanmış, bitiş tarihi ise 1929. Bu gotik yapı, Prag'ın simgelerinden. Tabii, Prag deyince benim aklıma ilk gelen şeyler Franz Kafka oluyor ^.^ Ya da Kafka deyince. Anladınız siz. Her neyse, bu muhteşem yapını muhteşem olmasının sebebi dini bir yapı olmasından kaynaklanmıyor. Hussit Savaşları'nda binanın yapımı durma noktasına geldi, 1541'de yangın geçirdi, 1620 yılında yağmalandı. Prusyalıların saldırısına uğradı, 1760'da yıldırım çarptı ve yandı. Neyse ki, Joseph Mocker işi devraldı. Önceki tasarımın izlerini silerek böyle gotik bir halde tasarladı. O öldükten sonra da Kamill Hilbert 1929'da yapıyı tamamladı. Hey gidi.
İnsanoğlu çok değişik bir varlık. Yani ortaya böyle bir şey çıkartabilen tür, aynı zamanda kıran kırana savaş veriyor. Çok ilginç. İşte irade böyle bir şey. Yani iradenin getirdikleri. Neyse ben burada iyi - kötü - irade ilişkisine girmeden bir sonraki görsele geçeyim.
En sevdiğim dizi House M.D. Milyonlarca kez söyledim bunu, siz de sıkıldınız farkındayım. Ama çok seviyorum be! Yedinci ya da sekizinci sınıfta izlemeye başlamıştım. TNT'de yayımlanıyordu o zamanlar. Hey gidi zaman! Başa sarıp izlediğim nadir dizilerden. Yıllaaar önce yazdığım bir yazıda (o yazı artık blogda yok boşuna bakmayın ^.^) kıyamadığım için son sezonu izlemediğimi söylemiştim. Hâlâ öyle. Bitecek diye o kadar korkuyorum ki, son sezonu izlemiyorum. Ne tuhaf insanım ya sdfghjk Şimdi beğendiklerimde gördüm, içim gitti ^^ 7. sezondayım şu anda ahahaha! Evet, yine izliyorum. Yine izleyeceğim ^.^
Burg Eltz. Eltz Castle. Ya da Eltz Kalesi. Almanya'da Moselle Nehri'nin tepelerinde bulunan kalelerden biri. Orta Çağ'dan kalma. Kale, 12. yüzyılda Eltz ailesinindi. Hâlâ öyle! Yani, otuz üç nesil sonraki Eltz ailesine devrede devrede gelmiş. Vay arkadaş ya ahahaha! Ayrıca ünlü Yoko Tsuno'nun (Bande desinée, yani fransız - belçika ekolünden gelen bir çizgi roman serisi) bu kalede bir macerası işlenmişti. Her neyse, fotoğraf bile bu kadar insana huzur veriyorsa, gezmek nasıl hissettirirdi?
Tim Burton Retrospective Sergisi - MoMa, Los Angeles. Tim Burton evreniyle tanışmam -abim, ablam sağ olsun- küçük yaşta oldu. O zamandan beri, bu evrendeki karakterlerden en çok Emily'yi kendime yakın hissederim. Halbuki, filmde kaybeden tek kişi Emily idi. Tim Burton'ın kafasını yaşamak isterdim. Ortaya böyle bir karakter koymak zor iş. Yani, film bir 19. yüzyıl Rus halk masalına dayanıyor ancak çok iyi yorumlanmış. Her neyse, bu bir film postuna dönüşmesin. Ancak Emily'yi severim. Hatta Tim Burton evreninde bir karakter olsaydım kuvvetle muhtemel Emily olurdu. Yaşa be Emily! Oopps, bu ters oldu. Neyse.
Melanie Griffith ve aslanlarla olan hikayesini duymuşsunuzdur. Ay çok şeker değil mi?! ahahahaha! Ben bu görüntüyü çok seviyorum ya ^^
Her ne kadar Nolan Batman'lerini sevmesem de, Anne Hathaway'i severim. Catwoman halini ayrı severim. Tabii fotoğrafı buraya bu yüzden almadım. Evet evet, bir zamanlar blogger profil resmim tam da bu görseldi. Bana geçmişi hatırlatan nadir fotoğraflardan. Neyse, gideyim de zaman makinesi çalışmalarıma devam edeyim. -Tabii ki şaka yapıyorum ^.^-
Bu arada beni Tumblr'dan takip etmek isterseniz: TıkTık
Neyse, şimdilik yayının sonuna geldim, öyleyse görüşmek üzere
^.^
O ata aşık olmuş olabilirim , ne kadar da harika yaratılışlı .
YanıtlaSilDeğil mi? Kesinlikle muhteşem ^.^
SilAnne Hathaway, Batman filminde nedi öyle fenalarda fenarlarda :)))
YanıtlaSilBatman'i sevmezsin ama Anne Hathaway'i seversin tabii :D
SilBu rol o fiziğe yakışmış Batman zenginlerin kahrmanı ben fakirlerin ve kaybedenlerin kahramanı Birdman'im :))
SilHoş kadın, ona lafım yok zaten :D bu kapitalist dünyada... Eee, şey. Afilli bir cümle yazayım dedim ama olmadı :D
SilGüzel kadın evet ama bu filmde bana filmi izletti hoş yani. :)) Hızla girersen viraja sonu böyle olur. :))
SilHaydaaa, okeye dördüncü olan kız durumuna düştüm şu an :D Bi "ee hangi tür kadınlardan hoşlanırsın" diye sormadığım kaldı, onu da yapıcam şimdi :DD
SilHuyumdur zaten bir anda hızlanıp fren yapamamak :D
Direk Angeline Jolie olsun bana uyar. :))
SilKontrolsüz hız hız değildir. :))
Varsa ben de bi' Ben Affleck alırım ;)
SilÖnce bana bir Angelina'yı şey yapalım ben Affleck canını yesin senin :))
SilYesin valla boyu boyuma huyu huyumaagshshshshs of konuyu değiştirebilir miyiz sapık zannedilicem:ddd
SilBen değiştireyim ama biz Angenila'yı bir şey edelim gelsin o seviyoruz onu :))) Neyse Ruhsuz bir Atmaca'yım ağır abiliğimden taviz verdim gidip kendimi dağlara vuracam.
SilBiz de Ben Affleck'i severiz. Allah bildiğin uğraşıp yaraymış bence, böyle mesai falan harcamış kesin sdshsjsk ay ipin ucu kaçtı susamıyorum :D:D Bu arada ss alayım bu yorumları, vakti gelince kullanırım ^.^
SilKuzenim yazdı diye sıyrılırım. Bu yorumları yazan çözümünü de bilir elbet. :)) Aslında Angeline olsa çok ruhlu olurum getirin onu bana :))
SilBir postun altında hem Angelina'ya hem de Anne Hathaway'e yürüdün, helal valla ne diyeyim. Hatta congrats :D:D
SilYürüme mi? Yürüme şekli böyle değildir, sevgi bu sevgi, yürüme olsa KAMARA var mı? yazardım. :))
SilKamara var mının modası geçti, 2006 filan o :D
Sil