Bu aralar epey sık geldim buraya. -Aman Allah nazarlardan saklasın^^- Blog yazmak güzel şey. Çok güzel. Kafamı boşalttığım nadir hobilerimden. Neyse konuya geri dönelim -girmiş miydik ki?^^- Bugünler de aklıma A Gentleman's Dignity düştü. Düşündükçe içimi hoş bir duygu kapladı. Ost'yi bir dinleyeyim dedim... Özlemişim. Eski günlerimi çok özlemişim. A Gentleman's Dignity'yi izlediğim zamanları çok özlemişim. Aslında depresif duyguların tavan yaptığı zamanlardı ama insan zaman geçince iyiyi, güzeli hatırlıyor ya, benim ki de o hesap. O zamanlar farklıydı. En azından kafam bugünler kadar karışık değildi. Çoğu şeyin öz olduğu zamanlardı. Deli gibi hayal kurabildiğim zamanlardı. "Kanka dersten kaçıp çardağa mı gitsek Nesli'lere mi gitsek? Yoksa Yeşilbahçe mi yapsak?" zamanlarıydı.
Bir arkadaşım vardı. Hala arkadaşız ama araya zaman girdi sanırım... Ben bir kore dizisi izlerdim o da bir tanesini. Ertesi gün olunca hikaye anlatır gibi izlediğimiz bölümleri anlatırdık asdfghjk Bizimkiler de müthiş bir merakla dinlerdi. Sonra kritiğini yapardık ahajajahaja. A Gentleman's Dignity de özenip 'Hacı biz kesin bu dörtlü gibi olucaz he. Kimse kopmaz olm bizden...' diye söylenir dururduk. Öyle ihtişamları hayatlarımız olacağını sanırdık.
Sonra ne mi oldu? Birimiz eğitim hayatını bıraktı,ben tekrar sınava hazırlanmaktayım, diğerimiz hayalini gerçekleştirdi -Allahıma çok şükür birimiz yapabildi^^-, diğerimizin net bir düşüncesi yoktu zaten. Girdiği bölüm nokta atışı oldu bir nevi, epey mutlu.
Lafın özü, bu diziyi izlerken deli hayaller kurardık. Gerçekleştireceğimize de adımız gibi emindik. Bununla mutluyduk. Şimdiyse... Neyse boşverin şimdiyi. Düşünmek lazım, hayatımıza kimler geldi, kimler geçti. Şu an ihtiyacımız olsa kim yardımımıza koşacak. Bunları iyice düşünüp yeni hayaller kurmak lazım... Güzel ve samimi olandan. Düşününce bile gülümseten türden...
Annyong.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumunuzu eksik etmeyin, her biri çok değerli^^